Bu yazı www.hurfikirler.com’da yayınlanmıştır.
Paul Hollander’ın The End of Commitment: Intellectuals, Revolutionaries, and Political Morality (Teslimiyetin Sonu: Entelektüeller, Devrimciler ve Politik Ahlâk) adlı kitabını geçtiğimiz günlerde okudum. (https://gread.mediadata.website/718182-FILE.pdf). Hollander eserinde ahlâkî kanaatlere ve düşüncelere sahip aydınların siyasal faaliyetlere bu kanaat ve düşünceleri aşılamaya çalıştığına değiniyor. Entelektüellerin çoğu zaman kendilerini daha az bilgi ve ifade kabiliyetine sahip, ezilmiş kitlelerin sözcüsü saydığına işaret ediyor. Ancak, entelektüellerin kendilerini ezilmiş kitleler ile bu özdeşleştirmesinin seçici olduğuna, tüm ezilmişleri değil, ideolojik olarak tanımlanmış kimseleri-kesimleri kapsadığına işaret ediyor. Bu, ister istemez, fikirler ile davranışlar (veya ideoloji ile siyasî pratik) arasındaki ilişkilerin tartışılmasını gündeme getiriyor.
Yazının devamını okumak için tıklayınız:
http://www.hurfikirler.com/teslimiyetin-sonu-aydinlar-icin-dersler/